Bosna Hersek İçin (SBİH) partisinin genel başkanı olan Silajdzic, Bosna Hersek’te son dönemde yaşanan gelişmelere ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Bosna Sırp Cumhuriyeti Entitesi’nin devlet mülkünü ve hukuk sistemini Bosna Hersek devletinden ayırma girişimlerinin, 200 yıldır süren “Büyük Sırbistan” ideolojisinin parçası olduğunu ifade eden Silajdzic, Bosna Hersek’in toprak bütünlüğünün Dayton Barış Anlaşması ile korunduğunu, Anayasa Mahkemesinin de bunu teyit ettiğini hatırlattı.
Silajdzic, Bosna Savaşı’nda Bosna topraklarının bir kısmının alınmasının hedeflendiğini belirterek bugün de Avrupa siyasetinde sağın güçlenmesinin, bu mülkiyet hakkının geri alınması için fırsat olarak görüldüğünü kaydetti.
Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası toplumun, Sırp Cumhuriyeti Entitesi’nin ayrımcı davranışlarını durduracak güce sahip olduğuna işaret eden Silajdzic, “Büyük Sırbistan ideolojisinin hamlelerine sempatiyle bakan devletlere rağmen Avrupa da bir uzlaşma arayışı içerisinde.” açıklamasını yaptı.
Bosna Hersek’te daima farklı inançların bir arada yaşadığını, ayrılıkçı fikir ve davranışların genellikle dışarıdan ithal edildiğinin altını çizen Silajdzic, “Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Bosna’ya stratejik bir yer olarak baktığını görüyorum. Ukrayna ve NATO ile ilişkiler gerildiğinde bu, Bosna’ya da yansıyor. Bosna Hersek’e yönelen tehditler gerçek. Bosna’nın NATO’ya doğru attığı her adımda bu daha da görünür oluyor.” dedi.
Silajdzic, NATO üyeliğinin Bosna Hersek’in ihtiyacı olan bir şey olduğunu görüşünü taşıdığını dile getirerek “NATO’nun Balkanlar’da barışın garantörü olduğunu düşünüyorum. Kremlin’in stratejisi, NATO’ya olabildiğince az ülkenin katılması.” ifadesini kullandı.
Haris Silajdzic, seçim kanunundaki değişiklik için de Uluslararası Adalet Divanının kararlarının uygulanması gerektiğinin altını çizerek “Avrupa’nın hiçbir yerinde rastlanmayan, ayrımcılık yapan bir seçim sistemimiz var. Bosna’da insanlar, oy kullanabilme ve seçilebilme hakları olan bir devlet istiyorlar. Avrupa’nın farklının kabulü ve kapsayıcılık prensiplerini Bosna için de geçerli hale getirmesi gerekiyor.” diye konuştu.